Türkçe ne demek?

Almanca / Deutsch
Türkçe / Türkisch

entweder
... oder ya ... (ve) ya

Ansehen
... olarak görmek

Ich wurde misshandelt von... / Mir wurde geholfen von...
... tarafından kötü muameleye uğradım/yardım edildim

jährig
... yaşında

Ich bin ... (Jahre alt).
... yaşındayım.

anstelle (auch: an Stelle) von ...
... yerinde

anstelle (auch: an Stelle) von ...
... yerine

eher ... als
... yerine

Ansehen
... yerine koymak

haltbar bis ...
...-(y)e kadar kullanılır

…wird mir die Informationen geben.
.... bana bilgi verecek

Ich habe erlebt...
.... deneyimledim

Ich habe (nicht) erlebt…
.... deneyimledim/deneyimlemedim

Ich möchte mit….sprechen
.... ile konuşmak istiyorum

Ich wurde bedroht mit…
.... ile tehdit edildim

Ich war kein Opfer von…
.... kurbanı değilim

Ich war Opfer von…
.... kurbanıyım

Ich war (kein) Opfer von…
.... kurbanıyım/kurbanı değilim

Ich bin nicht in Gefahr von…
.... riski altında değilim

Ich muss meinen Zeit für mein/meinen…verschieben
.... saatini değiştirmek istiyorum

Ich wurde misshandelt von...
.... tarafından kötü muameleye uğradım

Mir wurde geholfen von...
.... tarafından yardım edildim

…hat mir die Informationen geben.
..... bana bilgi verdi

Ich möchte...beantragen
..... başvurusu yapmak istiyorum

Ich möchte (meine/n)…sehen
..... görmek istiyorum

Ich brauche eine Kopie von…
..... kopyasına ihtiyacım var

Ich habe keinen...
..... sahip değilim

Ich möchte...anfordern
..... talep etmek istiyorum

Ich muss meinen Termin/Zeit für mein/meinen…verschieben
..... tarihini/saatini..... değiştirmek istiyorum

Ich wohne bei…
..... yaşıyorum/kalıyorum

Ich möchte Zugang haben zu...
...... ’a erişim istiyorum

…hat mir/wird mir die Informationen geben.
...... bana bilgi verdi/verecek

Ich möchte...anfechten
...... itiraz etmek/tartışmak istiyorum

Ich bin in Gefahr von...
...... riski altındayım

Ich habe einen (keinen)…
...... sahip değilim

Ich muss meinen Termin für mein/meinen…verschieben
...... tarihini değiştirmek istiyorum

Ich wohne in ...
...’de oturuyorum.

namens
...adında, diye, adlı

würdest du bitte...bringen?
...getirir misin?

Stammen
...soyundan gelmek, kökü ...olmak

ultra
...üstü’ ya da ’...ötesi’ anlamlarına gelen önek

ehe
..-dan önce

wie wenn
.-miyormuş (-miyecekmiş) gibi

Religionszugehörigkeit
/ din

zustatten
: j-m ^ kommen b-nin isine yaramak (od. gelmek)

Aufschwingen
: sich - l. (Vogel) havaya kalkmak 2. ./ig. yükselmek, kalkmmak, kirallasmak

Ausleben
: sich ~ l. Ilayatm zevkini cikarmak 2. mel. istidat ve kuvvetlerini serbestce göstermek

Vornherein
: von ~ ilk bastan

Die Entzündung
: yanma, tutuşma

Mildern
: yumuşatmak, yatıştırmak, hafifletmek

vonnöten
:^ sein läzim gelmek

Vonnöten sein
:^ sein läzim gelmek

ansonsten
:~ gibt es nichts heiles. Bundan baska yenisi yok

zugrunde
:-gehen yok olmak, mahvolmak - legen dayandırmak, temel olarak almak -liegen (bir şeye) dayanmak, temelini oluşturmak, -richten yok etmek, mahvetmek

zugrunde
:-gehen yok olmak, mahvolmak - legen dayandırmak, temel olarak almak -liegen (bir şeye) dayanmak, temelini oluşturmak, -richten yok etmek, mahvetmek.

zugute
:-halten hesaba katmak, göz önünde bulundurmak kommen (birine) yararı dokunmak

vonstatten
^ gehen l. (stattfinden) vukubulmak 2. (sich entwickeln) ilerlemek, terakki etm., islemek, gelimsek

vonstatten
^ gehen l. (stattfinden) vukubulmak 2. (sich entwickeln) ilerlemek, terakki etm., islemek, gelismek

Memoiren
} hatırat

Streitkräfte
} silahlı kuvvetler

ausfindig
~ machen kesfetmek

zweckentsprechend
~dienlich

Ich besitze ein Ehefähigkeitszeugnis.
’Engel bir hal yoktur’ belgem varç

zu schade (zu kostbar sein)
… için fazla iyi/değerli

außerhalb
….dışında, …..haricinde (genitiv)

geschweige denn
…….bile ………ki (okumayı) bile (bilmiyor) ki (yazsın) (let alone, not to mention)

Bis auf
…kadar, …hariç olmak üzere

falsch
0

falsch, der Fehler
0

fälschlich
0

fehl
0

irrtümlich
0

unrichtig
0

unwahr
0

verkehrt
0

akkurat
1

exakt
1

genau
1

Gerade
1

gerade, richtig
1

korrekt
1

Recht
1

richtig
1

Strecke
1

Der Stamm
(ağaç) gövde

salzen
(Akk.) tuzlamak

Bildungsweg, der, -e (das Abitur auf dem zweiten Bildungsweg nachmachen)
(akşam okulu yoluyla lise bitirmek)

fungieren
(als) ... olarak vazife görmek

rechts ranfahren
(arabayı) kenara çekmek

Danke für die Fahrt!
(arabayla) beni bıraktığın/bıraktığınız için teşekkür ederim

anwerben
(Arbeiter) is vermek

Auflehnen
(Arm) dayamak, istinat ettirmek

Abhangen
(asılı bir şeyi) yerinden indirmek

Die Schaukel
(asma) salıncak

angewiesen
(auf) l. b-ne, bse bagli, tabi olm.

Schadenfreude {f}
(başkalarının zararına sevinme)

hinstellen (+ sich)
(belli bir yere) dikilmek/durmak

Zusprechen
(bir hakkı) tanımak, vermek

Abschließend
(bir şeyi) bitirirken

(Ein Angebot) annehmen
(bir teklifi) kabul etmek

Türkçesi, ne demek, çevirisi, Türkçesi nediR, Türkçe anlamı, tercümesi.

Copyright © 2012 { İngilizce çeviri - Türkçe Almanca Sözlük}