İngilizce Türkçe çeviri


happen

İNGİLİZCE TÜRKÇE
allow something to happen meydan vermek meydan vermek
As often happens Çokluk olduğu gibi Çokluk olduğu gibi
but it took me a while to figure out what happened ne olduğunu anlamam biraz zaman aldı ne olduğunu anlamam biraz zaman aldı
Case, fact, event, happening Olay Olay
cause to happen olmasına yolaç olmasına yolaç
do you happen to know acaba biliyor musunuz acaba biliyor musunuz
do you know what happened that day? o gün ne olduğunu biliyor musun? o gün ne olduğunu biliyor musun?
Fact, event, case, happening Vaka Vaka
happen ol ol
HAPPEN TESADÜF ETMEK TESADÜF ETMEK
HAPPEN RASTLAMAK RASTLAMAK
HAPPEN OLMAK OLMAK
HAPPEN MEYDANA GELMEK MEYDANA GELMEK
HAPPEN CEREYAN ETMEK CEREYAN ETMEK
HAPPEN BAŞINDAN GEÇMEK BAŞINDAN GEÇMEK
HAPPEN BAŞINA GELMEK BAŞINA GELMEK
happen (f.) olmak, vaki olmak, meydana gelmek, rast gelmek. happen on rast gelmek, bulmak. (f.) olmak, vaki olmak, meydana gelmek, rast gelmek. happen on rast gelmek, bulmak.
happen bulmak bulmak
HAPPEN IN DAMLAMAK DAMLAMAK
HAPPEN ON RASTGELMEK RASTGELMEK
HAPPEN ON GELİVERMEK GELİVERMEK
HAPPEN ON BULUŞMAK BULUŞMAK
HAPPEN ON BULMAK BULMAK
HAPPEN UPON RASTGELMEK RASTGELMEK
HAPPEN UPON GELİVERMEK GELİVERMEK
HAPPEN UPON BULMAK BULMAK
HAPPENED OLMUŞ OLMUŞ
HAPPENING OLMA OLMA
HAPPENING OLAY OLAY
HAPPENING HADİSE HADİSE
happening n.olay:v. ol:prep.olarak n.olay:v. ol:prep.olarak
happening olay olay
happening (i.) olay, vaka; tiyatro kismen ve irticalen sahneye konan ve seyircileri sasirtmak gayesini guden oyun . (i.) olay, vaka; tiyatro kismen ve irticalen sahneye konan ve seyircileri sasirtmak gayesini guden oyun .
happenstance (i.) ABD, (k.dili) rastlanti, tesaduf. (i.) ABD, (k.dili) rastlanti, tesaduf.
happenstance tesadüf tesadüf
HAPPENSTANCE RASTLANTI RASTLANTI
i don’t know what happened ne olduğunu bilmiyorum ne olduğunu bilmiyorum
i don’t know what happened ne oldu bilmiyorum ne oldu bilmiyorum
i don’t know what happened to me başıma neler geldiğini bilmiyorum başıma neler geldiğini bilmiyorum
i don’t know what’s going to happen ne olacağını bilmiyorum ne olacağını bilmiyorum
i don’t understand what’s happening neler olduğunu anlamıyorum neler olduğunu anlamıyorum
if nothing happens to me eğer bana bir şey olmazsa eğer bana bir şey olmazsa
if something happens to her eğer ona bir şey olursa eğer ona bir şey olursa
if something happens to him eğer ona bir şey olursa eğer ona bir şey olursa
if you tell anybody about what happened last night eğer dün gece olanlardan birine söz edersen eğer dün gece olanlardan birine söz edersen
in case (something happens) ne olur ne olmaz ne olur ne olmaz
keep smiling whatever happens ne olursa olsun gülümse ne olursa olsun gülümse
nobody knows what will happen tomorrow kimse yarın ne olacağını bilemez kimse yarın ne olacağını bilemez
nonhappening (i.) olaysiz durum, ilgi cekmeyen olay. (i.) olaysiz durum, ilgi cekmeyen olay.
NOT TO HAPPEN OLMAMAK OLMAMAK
nothing ever happens hiçbir şey olduğu yok hiçbir şey olduğu yok
Nothing ever happens Hiç bir şey olduğu yok Hiç bir şey olduğu yok
nothing happens to us bize bir şey olmaz bize bir şey olmaz
Nothing of the kind may happen Böyle bir şey olamaz Böyle bir şey olamaz
nothing would happen to us bize bir şey olmaz bize bir şey olmaz
smile whatever happens ne olursa olsun gülümse ne olursa olsun gülümse
something really cool happened today bugün müthiş bir şey oldu bugün müthiş bir şey oldu
There is no saying what will happen Ne olacağını kimse bilmez Ne olacağını kimse bilmez
To occur, to be, to become, to take place, to happen Olmak Olmak
To occur, to take place, to happen Vuku bulmak Vuku bulmak
what did happen to you ne oldu sana ne oldu sana
what did happen to you sana ne oldu sana ne oldu
what happened out there? neler oldu orada? neler oldu orada?
what happened this morning bu sabah olanlar bu sabah olanlar
what happened to my order siparişler nerede kaldı siparişler nerede kaldı
What happened to you Ne oldu sana Ne oldu sana
what happened today? bugün ne oldu? bugün ne oldu?
what happened today? ne oldu bugün? ne oldu bugün?
what the hell happened to this place? buraya ne olmuş böyle? buraya ne olmuş böyle?
Whatever happens Ne olursa olsun Ne olursa olsun
whatever happens just keep smiling ne olursa olsun gülümse ne olursa olsun gülümse
when did this happen? ne zaman olmuş bu? ne zaman olmuş bu?
when did this happen? bu ne zaman oldu? bu ne zaman oldu?
where did this happen? bu nerede oldu? bu nerede oldu?
you know what’s gonna happen when you die? öldüğünüz zaman ne olacağını biliyor musunuz? öldüğünüz zaman ne olacağını biliyor musunuz?
you wouldn’t want that to happen would you? bunun olmasını istemezsin değil mi? bunun olmasını istemezsin değil mi?

Google cümle çeviri sonucu:
Çevirisi yapılan cümle...
Cümle çevirisi sonucu:
Çevirisi yapılan cümle...

Son aranan sözcükler

baby on board
Natural disaster
Natural disaster
are all equal to
a lot of people use their computers for long hours,so they have eye problems
purple tap
maryy is going to school
house
südyeni çıkarda göğüslerini görelim :(
we shall show that if the quantities
  • happen Türkçesi nedir
  • happen Türkçesi
  • happen Türkçede ne demek
  • happen Türkçe çeviri
  • happen tercümesi
    		•
  • happen cümle çevirisi
  • happen Türkçe anlamı
  • happen sözlük karşılığı
  • happen kelimesinin Türkçesi
    		•
  • happen sözcüğünün Türkçesi
  • happen sözlük anlamları
  • happen nedir
  • happen kelimesinin Türkçe çevirisi

    • © Tüm hakları saklıdır. 2011 . { İngilizce kursları Sözlük İngilizce Türkçe çeviri ingilizce çeviri}

    Sözlük Sitesi

    Sitene İngilizce Türkçe sözlük ekle